|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
yüksekliği az olan, büyük çağlayan |
cataract n.
|
|
2 |
General |
çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir ölçüde bağımsızlığı olan büyük il |
state n.
|
|
3 |
General |
yaşça büyük olan kimse |
senior n.
|
|
4 |
General |
ingiltere'de, katedrali olan büyük yerleşim yeri |
city n.
|
|
5 |
General |
büyük boyda olan |
outsize n.
|
|
6 |
General |
eski yugoslayva'nın büyük bir kısmının adriyatik denizine olan kıyısı |
dalmatia n.
|
|
7 |
General |
büyük bir ağ ile yakalanmış olan balık |
seined n.
|
|
8 |
General |
büyük kiliselerin binanın diğer kısımlarından yüksekçe olan uzun ve dar orta kısmı (mimari) |
nave n.
|
|
9 |
General |
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak |
nodder n.
|
|
10 |
General |
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak |
wobbler n.
|
|
11 |
General |
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak |
bobblehead doll n.
|
|
12 |
General |
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak |
bobbing head doll n.
|
|
13 |
General |
büyük antiller ve bahamalar'da yaşamış olup, kültürleri soykırım, asimilasyon ve salgın hastalıklar sebebiyle yok edilmiş arawak soyundan olan kimse |
taíno n.
|
|
14 |
General |
topuzlu kapağı olan büyük kupa |
tappit-hen n.
|
|
15 |
General |
londra'da on sekizinci yüzyılda kurulmuş olan büyük bir at pazarı |
tattersall's n.
|
|
16 |
General |
londra'da on sekizinci yüzyılda kurulmuş olan büyük bir at pazarı |
tattersall's n.
|
|
17 |
General |
londra'da on sekizinci yüzyılda kurulmuş olan büyük bir at pazarı |
tattersall's n.
|
|
18 |
General |
(barcelona) ortasında çiçekçiler ve büfeler olan büyük bir bulvar |
rambla n.
|
|
19 |
General |
daha küçük olan parçası büyük olanın içine girebilen seyahat çantası |
telescope n.
|
|
|
20 |
General |
daha küçük olan parçası büyük olanın içine girebilen seyahat çantası |
telescope bag n.
|
|
21 |
General |
aşırı büyük olan şey |
thumper n.
|
|
22 |
General |
özellikle avrupa'da 3. ve 6. yüzyıllar arasında yaygınlaşmış olan, baştan sona büyük harflerden oluşan yazma stili |
majuscule writing n.
|
|
23 |
General |
belgeleri katlamadan koymak için tasarlanmış, genellikle kahverengi olan büyük bir zarf |
manila envelope n.
|
|
24 |
General |
koyu renkli ve buruşuk kabuğu olan büyük, tatlı ve yumuşak bir hurma |
medjool date n.
|
|
25 |
General |
ağırlığı genellikle 1/8 karatın altında olan, büyük bir taş parçasından kesilmiş küçük elmas |
melee n.
|
|
26 |
General |
hacmi yaklaşık altı buçuk litre olan büyük bir tür şarap şişesi |
methuselah n.
|
|
27 |
General |
büyük fiziksel acıya sebep olan |
wrenching n.
|
|
28 |
General |
büyük zihinsel ıstıraba sebep olan |
wrenching n.
|
|
29 |
General |
üzerinde keresteler olan büyük arazi |
boundary [dialect] n.
|
|
30 |
General |
63 ila 140 galonluk kapasitesi olan büyük varil |
hogshead n.
|
|
31 |
General |
(genellikle gümüş ve sapları olan) büyük dekoratif şarap kupası |
loving cup n.
|
|
32 |
General |
muadillerinden anormal ölçüde büyük olan şey |
lunker n.
|
|
33 |
General |
uzun gelişim süreci nedeniyle büyük veya etkileyici olan şey |
grandfather n.
|
|
34 |
General |
yapılan işin karşılığından büyük olan ödül |
overcompensation n.
|
|
35 |
General |
kpop grubu olan blackpink'in en büyük üyesi |
jisoo n.
|
|
36 |
General |
daha büyük veya önemli bir şeye bağlı olan şey |
incident n.
|
|
37 |
General |
daha büyük veya önemli bir şeyin sonucu olan durum |
incident n.
|
|
38 |
General |
çevresindekilerden daha büyük ve güçlü olan ulus |
colossus n.
|
|
39 |
General |
daha büyük bir serginin parçası olan seçkin pul sergisi |
court of honor n.
|
|
|
40 |
General |
kapak kısmı yuvarlak olan büyük bir seyahat sandığı |
saratoga n.
|
|
41 |
General |
kapak kısmı yuvarlak olan büyük seyahat sandığı |
saratoga trunk n.
|
|
42 |
General |
kasın daha sabit, merkezi veya büyük olan tutunma noktası |
origination n.
|
|
43 |
General |
bir kasın daha sabit, merkezi veya büyük olan parçası |
origination n.
|
|
44 |
General |
(bir kimsenin) yaşça büyük çağdaşı olan kimse |
precoetanean n.
|
|
45 |
General |
aşırı büyük puntolarla atılmış veya sansasyonel olan gazete manşeti |
scarehead n.
|
|
46 |
General |
tek seferlik büyük kar peşinde olan kimse |
sharpshooter n.
|
|
47 |
General |
çok büyük veya güzel olan şey |
smasher n.
|
|
48 |
General |
büyük bir sorunun parçası olan problem |
subproblem n.
|
|
49 |
General |
daha büyük bir projenin parçası olan küçük proje |
subproject n.
|
|
50 |
General |
mümkün olan en büyük dereceye yükseltmek |
maximize v.
|
|
51 |
General |
mümkün olan en büyük dereceye yükseltmek |
maximise v.
|
|
52 |
General |
çim topu oyununda küçük topu iki yüzü olan daha büyük toplarla çevrelemek |
wood v.
|
|
53 |
General |
büyük çapta olan |
wholesale adj.
|
|
54 |
General |
bir tarafı diğerine göre daha ağır veya büyük olan |
lopsided adj.
|
|
55 |
General |
ne büyük ne küçük olan |
moderate adj.
|
|
56 |
General |
büyük bir üzüntü içinde olan |
grief-stricken adj.
|
|
57 |
General |
normal ölçüsünden daha büyük olan |
supersize adj.
|
|
58 |
General |
büyük acele içinde olan |
tearing adj.
|
|
59 |
General |
kafası büyük olan |
large-headed adj.
|
|
60 |
General |
göreceli olarak büyük bir küme halinde olan |
macroaggregated adj.
|
|
61 |
General |
büyük miktarda parası olan |
big-money adj.
|
|
62 |
General |
çok büyük mağaza olan |
big-box adj.
|
|
63 |
General |
büyük otorite ve güce sahip olan |
master adj.
|
|
64 |
General |
elleri aşırı büyük olan |
ham-handed adj.
|
|
65 |
General |
ağır ve büyük formu olan |
massive adj.
|
|
66 |
General |
büyük önemi olan |
meat-and-potatoes adj.
|
|
67 |
General |
en büyük olmayıp oldukça büyük olan |
medium-large adj.
|
|
68 |
General |
büyük fiziksel gücü olan |
high-powered adj.
|
|
69 |
General |
büyük siyasi gücü olan |
high-powered adj.
|
|
70 |
General |
büyük amaçları olan |
high-sounding adj.
|
|
71 |
General |
bilinenden sayısız kere daha büyük olan |
myriadfold adj.
|
|
72 |
General |
bir tarafı diğerinden daha büyük olan |
lobsided adj.
|
|
73 |
General |
(armacılıkta) üç tane büyük girintisi olan |
dancetté adj.
|
|
74 |
General |
(armacılıkta) üç tane büyük girintisi olan |
dancy adj.
|
|
75 |
General |
büyük ihtiyaç içerisinde olan |
desperate adj.
|
|
76 |
General |
nispeten büyük olan (bitki veya hayvan) |
great adj.
|
|
77 |
General |
gitarı anımsatacak yuvarlak hatları bulunup alt kısmı üst kısmından belirgin şekilde büyük olan |
guitar-shaped adj.
|
|
78 |
General |
bir tarafı daha büyük olan |
one-sided adj.
|
|
79 |
General |
bir tarafı diğerine göre daha ağır veya büyük olan |
one-sided adj.
|
|
|
80 |
General |
büyük çeşitliliğe sahip olan |
omnigenous adj.
|
|
81 |
General |
büyük riskler almayı gerektirse bile başarılı olmakta kararlı olan |
buccaneering adj.
|
|
82 |
General |
çelişkili görünmesine karşın büyük ölçüde doğru olan |
paradoxical adj.
|
|
83 |
General |
hücre kapsamından büyük olan |
supracellular adj.
|
|
84 |
General |
bir kısmı büyük olan |
meg- pref.
|
|
85 |
General |
bir kısmı büyük olan |
mega- pref.
|
|
Colloquial |
|
86 |
Colloquial |
önde büyük cepleri olan kapüşonlu svetşört/kalın üst |
bunny hug n.
|
|
87 |
Colloquial |
(bilardoda) oyuncunun 147 puan topladığı mümkün olan en büyük seri |
maximum n.
|
|
88 |
Colloquial |
seri üretimden çıkmış gibi görünen, ayırt edici özellikleri bulunmayan ve yerel mimariyle uyumsuz olan büyük ve modern ev |
mcmansion n.
|
|
89 |
Colloquial |
(olaydan) mümkün olan en büyük avantajı elde etmek |
milk v.
|
|
90 |
Colloquial |
başı büyük belada olan |
dead adj.
|
|
91 |
Colloquial |
boyutu büyük olan bir şey küçük olandan daha iyidir |
size matters expr.
|
|
Idioms |
|
92 |
Idioms |
siyaset ve ticarette çok büyük gücü ve etkisi olan ancak halkın tanımadığı perde arkasındakiler |
the men in grey suits n.
|
|
93 |
Idioms |
kişinin büyük kar sağlayabileceği ama tehlike/risk altında olan durum veya alan |
tom tiddler's ground n.
|
|
94 |
Idioms |
büyük bir organizasyonun/sistemin küçük bir parçası olan kimse |
a cog in the machine/wheel n.
|
|
95 |
Idioms |
siyaset ve ticarette çok büyük gücü ve etkisi olan ancak halkın tanımadığı perde arkasındakiler |
grey suits n.
|
|
96 |
Idioms |
siyaset ve ticarette çok büyük gücü ve etkisi olan ancak halkın tanımadığı perde arkasındakiler |
the men in gray suits n.
|
|
97 |
Idioms |
büyük hayalleri olan önemsiz kimse |
walter mitty n.
|
|
98 |
Idioms |
büyük amacı olan |
draw a bead on v.
|
|
99 |
Idioms |
burnu büyük olan |
above (oneself) adj.
|
|
100 |
Idioms |
burnu büyük olan |
above yourself adj.
|
|
Trade/Economic |
|
101 |
Trade/Economic |
bir hisse senedi endeksiyle aynı oranlarda olan büyük hisse senedi grubu |
basket n.
|
|
102 |
Trade/Economic |
büyük süpermarket zinciri olan belirli bir perakendecinin adı altında paketlenip pazarlanan ürün |
home brand [australia] n.
|
|
103 |
Trade/Economic |
(ticarete başlarken) alış ve satış fiyatları arasında büyük fark olan (durum) |
wide-open adj.
|
|
104 |
Trade/Economic |
dağıtılmamış karları ve tedavüldeki hisse senetlerinin piyasa değerleri küçük ve büyük şirketlerinki arasında olan (şirket, fon) |
midcap adj.
|
|
105 |
Trade/Economic |
büyük borcu olan |
debt-laden adj.
|
|
Law |
|
106 |
Law |
büyük elçilerin kabulü gibi protokol kurallarının uygulamasını gerektiren durumlardan sorumlu olan yüksek rütbeli bir mahkeme görevlisi |
master of ceremonies n.
|
|
Tourism |
|
107 |
Tourism |
büyük ölçülerde yatağı olan otel odası |
king room n.
|
|
Technical |
|
108 |
Technical |
(baskı makinesi) alt ve üst çalışma platformları olan büyük bir makine |
double-decker n.
|
|
109 |
Technical |
su altındaki şamandıraların üzerinde yüzen ve büyük kısmı su altında olan sondaj platformu |
semisubmersible n.
|
|
110 |
Technical |
su altındaki şamandıraların üzerinde yüzen ve büyük kısmı su altında olan sondaj platformu |
semisubmersible rig n.
|
|
Computer |
|
111 |
Computer |
hareketli aksamları olan ve büyük miktarda veri depolayabilen bir hafıza kartı türü |
microdrive n.
|
|
Mechanic |
|
112 |
Mechanic |
hareket etmekte olan cıvatanın itici güçten daha büyük direnç nedeniyle durması |
refusal n.
|
|
113 |
Mechanic |
yükün asıldığı küçük bir tamburu olup aynı aks üzerinde halat etrafında döndürülerek yükün çıkarıldığı daha büyük bir tamburu olan bir basit vinç |
whip crane n.
|
|
Textile |
|
114 |
Textile |
sentetik elyafın genellikle büyük olan tek ipliği |
monofil n.
|
|
115 |
Textile |
büyük cepleri ve dik yakası olan, kanvas kumaştan yapılmış orta uzunluktaki açık arazi ceketi |
field coat n.
|
|
116 |
Textile |
büyük cepleri ve dik yakası olan, kanvas kumaştan yapılmış orta uzunluktaki açık arazi ceketi |
field jacket n.
|
|
Architecture |
|
117 |
Architecture |
büyük kiliselerin binanın diğer kısımlarından yüksekçe olan uzun ve dar orta kısmı |
nave n.
|
|
118 |
Architecture |
büyük kiliselerin binanın diğer kısımlarından yüksekçe olan uzun ve dar orta kısmı |
navicella n.
|
|
119 |
Architecture |
büyük kiliselerin binanın diğer kısımlarından yüksekçe olan uzun ve dar orta kısmı |
navis n.
|
|
120 |
Architecture |
büyük bir kubbesi olan stadyum |
astrodome n.
|
|
Furniture |
|
121 |
Furniture |
153 x 203 cm boyutlarındaki çift kişilik yataktan büyük ama kral boy yataktan küçük olan |
queen-size adj.
|
|
Transportation |
|
122 |
Transportation |
iki bölümden oluşan, küçük olan tarafı büyük olanın içine kayabilen, ayarlanabilir seyahat çantası |
telescope bag n.
|
|
123 |
Transportation |
malların veya ürünlerin genellikle büyük miktarlara uygulanan belirli bir tarife ile taşınması için gerekli olan asgari yük |
minimumweight n.
|
|
Aeronautic |
|
124 |
Aeronautic |
başka bir büyük dairenin kutuplarından geçen ve düzlemine dik olan büyük daire |
secondary circle n.
|
|
Marine |
|
125 |
Marine |
büyük önemi olan deniz rotası |
life line n.
|
|
126 |
Marine |
kaptandan küçük güverte zabitlerinden büyük rütbeye sahip olan gemi görevlisi |
first mate n.
|
|
Medical |
|
127 |
Medical |
her iki tarafında hasta yatakları ve ortasında hemşire masası olan büyük hastane odası |
nightingale ward n.
|
|
128 |
Medical |
nöraljiye neden olan büyük oksipital sinir schwannoması |
greater occipital nerve schwannoma causing neuralgia n.
|
|
129 |
Medical |
gelişmekte olan bir embriyoda bulunan büyük blastomerlerden biri |
macromere n.
|
|
Anatomy |
|
130 |
Anatomy |
mesane duvarının büyük ölçüde uzunlamasına olan dış kas sistemi |
detrusor n.
|
|
131 |
Anatomy |
mesane duvarının büyük ölçüde uzunlamasına olan dış kas sistemi |
detrusor muscle n.
|
|
132 |
Anatomy |
mesane duvarının büyük ölçüde uzunlamasına olan dış kas sistemi |
detrusor n.
|
|
133 |
Anatomy |
hücre veya daha büyük bir yapının bileşeni olan iplik benzeri lif |
fibril n.
|
|
134 |
Anatomy |
göz çukuru indeksi büyük olan |
megaseme adj.
|
|
Physiology |
|
135 |
Physiology |
büyük ayak parmakları olan |
macrodactylic adj.
|
|
Parasitology |
|
136 |
Parasitology |
beyaz balık etinde büyük kistler oluşturan ve balığın insanlar tarafından tüketilmesini engelleyen larvaları olan parazitimsi bir tenya cinsi |
triaenophorus n.
|
|
Optics |
|
137 |
Optics |
büyük büyüteçleri olan stereoskop |
megalethoscope n.
|
|
Gastronomy |
|
138 |
Gastronomy |
büyük delikleri ve lezzetli aroması olan sarı ve sert bir peynir |
emmentaler n.
|
|
139 |
Gastronomy |
büyük delikleri ve lezzetli aroması olan sarı ve sert bir peynir |
emmenthal n.
|
|
140 |
Gastronomy |
büyük delikleri ve lezzetli aroması olan sarı ve sert bir peynir |
emmenthaler n.
|
|
141 |
Gastronomy |
erken olgunlaşan ve birinci kalite olan büyük ve koyu kırmızı kiraz |
mayduke n.
|
|
142 |
Gastronomy |
erken olgunlaşan ve birinci kalite olan büyük ve koyu kırmızı kiraz |
mayduke cherry n.
|
|
Math |
|
143 |
Math |
payı paydasından büyük olan kesir |
improper fraction n.
|
|
144 |
Math |
1 den büyük olan ve asal olmayan sayı |
composite number n.
|
|
145 |
Math |
bir veya birden fazla sayı veya değişkene eşit veya daha büyük olan (limit veya sınır) |
upper adj.
|
|
146 |
Math |
alt sınırı olan her kümenin en büyük alt sınıra sahip olduğu (örgü) |
complete adj.
|
|
Geometry |
|
147 |
Geometry |
çokgenin 180 dereceden büyük olan bir iç açısı |
reentering angle n.
|
|
148 |
Geometry |
çokgenin 180 dereceden büyük olan bir iç açısı |
reentrant angle n.
|
|
149 |
Geometry |
çokgenin 180 dereceden büyük olan bir iç açısı |
re-entering angle n.
|
|
150 |
Geometry |
çokgenin 180 dereceden büyük olan bir iç açısı |
re-entrant angle n.
|
|
151 |
Geometry |
bir veya birden fazla iç açısı 180 dereceden büyük olan çokgen |
reentering polygon n.
|
|
152 |
Geometry |
çokgenin 180 dereceden büyük olan bir iç açısı |
reentrant n.
|
|
153 |
Geometry |
çokgenin 180 dereceden büyük olan bir iç açısı |
re-entrant n.
|
|
154 |
Geometry |
çokgenin 180 dereceden büyük olan bir iç açısı ile ilgili |
re-entrant n.
|
|
155 |
Geometry |
bir veya birden fazla iç açısı 180 dereceden büyük olan çokgen |
reentrant polygon n.
|
|
156 |
Geometry |
çokgenin 180 dereceden büyük olan bir iç açısı ile ilgili |
reentrant adj.
|
|
157 |
Geometry |
iç açılarından biri 90 dereceden daha büyük olan (üçgen) |
obtuse adj.
|
|
Logic |
|
158 |
Logic |
verili bir sınıfın her üyesinin mantıksal parçası olan en büyük birey |
nucleus n.
|
|
Physics |
|
159 |
Physics |
kütlesi elektrondan 207 kat daha büyük olan kararsız bir lepton |
muon n.
|
|
Chemistry |
|
160 |
Chemistry |
atom numarası 100'den büyük olan elementlere verilen ad |
transfermium element n.
|
|
161 |
Chemistry |
atom numarası 103'ten büyük olan elementlerden |
transactinide adj.
|
|
162 |
Chemistry |
atom numarası 103'ten büyük olan elementlere ait |
transactinide adj.
|
|
163 |
Chemistry |
atom numarası 92'den büyük olan |
transuranic adj.
|
|
164 |
Chemistry |
atom numarası 92'den büyük olan |
transuranian adj.
|
|
165 |
Chemistry |
atom numarası 92'den büyük olan |
transuranium adj.
|
|
166 |
Chemistry |
atom numarası 92'den büyük olan |
trans-uranian adj.
|
|
167 |
Chemistry |
(atom çekirdeği) en büyük atom numarasına sahip olan |
superheavy adj.
|
|
Biology |
|
168 |
Biology |
wilhelm türk tarafından bulunmuş olan, akyuvarı andıran büyük bir hücre |
türk's cell n.
|
|
169 |
Biology |
wilhelm türk tarafından bulunmuş olan, akyuvarı andıran büyük bir hücre |
türk cell n.
|
|
170 |
Biology |
büyük bir kalıtım ipliği olan hücre çekirdeği |
amphinucleus n.
|
|
171 |
Biology |
sert hücre duvarı olan büyük bir bakteri grubu |
eubacteria n.
|
|
172 |
Biology |
kenarlarında dış tentakülleri bulunmayıp büyük ağız lobları olan çok büyük denizanalarını kapsayan bir alttakım |
rhizostomata n.
|
|
173 |
Biology |
belirgin örümcek ağı benzeri yapıları olan büyük bir mantar cinsi |
cortinaria n.
|
|
174 |
Biology |
agaricales takımından olup belirgin örümcek ağı benzeri yapıları olan büyük bir mantar cinsi |
cortinarius n.
|
|
175 |
Biology |
agaricales takımından olup belirgin örümcek ağı benzeri yapıları olan büyük bir mantar cinsi |
genus cortinarius n.
|
|
176 |
Biology |
büyük sarımsı kahverengi şapkaları, soluk kahverengi lamelleri ve gövdesinin etrafında kırmızı çizgisi olan bir mantar |
cortinarius armillatus n.
|
|
177 |
Biology |
eubacteriales takımından olan büyük bir bakteri familyası |
corynebacteriaceae n.
|
|
178 |
Biology |
eubacteriales takımından olan büyük bir bakteri familyası |
family corynebacteriaceae n.
|
|
Marine Biology |
|
179 |
Marine Biology |
tek üyesi büyük beyaz köpekbalığı olan, insan yiyen cins |
carcharodon n.
|
|
180 |
Marine Biology |
bazı eski sınıflandırmalarda büyük camgöz köpek balıklarına denk olan balık familyası |
cetorhinidae n.
|
|
181 |
Marine Biology |
bazı eski sınıflandırmalarda büyük camgöz köpek balıklarına denk olan cetorhinidae familyasından bir cins |
cetorhinus n.
|
|
182 |
Marine Biology |
kuzey pasifik'e ait ve barents denizi'nde de yer alan, yenebilir etiyle ticari değeri yüksek olan büyük bir yengeç |
red king crab (paralithodes camtschaticus) n.
|
|
183 |
Marine Biology |
uskumru şeklinde olan, güney afrika ve avustralya'da yiyecek ve av için yaygın olarak tercih edilen büyük bir balık |
teraglin (atractoscion aequidens) n.
|
|
184 |
Marine Biology |
uskumru şeklinde olan, güney afrika ve avustralya'da yiyecek ve av için yaygın olarak tercih edilen büyük bir balık |
geelbec n.
|
|
185 |
Marine Biology |
balon balıkları familyasından, iki çenesinde de iki büyük, kalın, gaga benzeri kemikli dişi olan bir cins |
tetradon n.
|
|
186 |
Marine Biology |
balon balıkları familyasından, iki çenesinde de iki büyük, kalın, gaga benzeri kemikli dişi olan bir cins |
tetrodon n.
|
|
187 |
Marine Biology |
dorsal ve anal yüzgeçlerde büyük kanat kılçıkları olan bir balık |
threadfish (alectis ciliaris) n.
|
|
188 |
Marine Biology |
dorsal ve anal yüzgeçlerde büyük kanat kılçıkları olan bir balık |
thread-fish n.
|
|
189 |
Marine Biology |
batı hint adaları ve abd'ye özgü, dorsal ve anal yüzgeçlerde büyük kanat kılçıkları olan bir balık |
thread herring (opisthonema oglinum) n.
|
|
190 |
Marine Biology |
nispeten büyük ve tırtıklı kabuğu olan bir örümcek yengeci |
toad crab (hyas coarctatus) n.
|
|
191 |
Marine Biology |
nispeten büyük ve tırtıklı kabuğu olan bir örümcek yengeci |
toad crab (hyas araneus) n.
|
|
192 |
Marine Biology |
kırmızı renkli büyük başı ve pürüzlü/dikenli gövdesi olan bir derin deniz balığı familyası |
trachichthyidae n.
|
|
193 |
Marine Biology |
büyük, çıplak, çiçek benzeri hidrantları olan hidroitleri içeren bir cins |
tubularia n.
|
|
194 |
Marine Biology |
büyük, çıplak, çiçek benzeri hidrantları olan hidroitleri içeren bir bölüm |
tubulariae n.
|
|
195 |
Marine Biology |
büyük, çıplak, çiçek benzeri hidrantları olan hidroitleri içeren bir bölüm |
tubularida n.
|
|
196 |
Marine Biology |
tubulariidae familyasından olan büyük, çıplak, çiçek benzeri hidrantları olan hidroit |
tubularian n.
|
|
197 |
Marine Biology |
amerika'nın tropikal bölgelerinde görülen, yumurtaları değerli bir yağ kaynağı olan büyük bir tatlı su kaplumbağası |
amazon terrapin (podocnemis expansa) n.
|
|
198 |
Marine Biology |
amerika'nın tropikal bölgelerinde görülen, yumurtaları değerli bir yağ kaynağı olan büyük bir tatlı su kaplumbağası |
arrau turtle n.
|
|
199 |
Marine Biology |
apogonidae familyasından olan büyük bir balık cinsi |
apogon n.
|
|
200 |
Marine Biology |
acalephae takımından olan büyük deniz anası |
aurelia (acelaphae) n.
|
|
201 |
Marine Biology |
kuzey amerika'nın pasifik kıyısında yaşayan üstü gri altı gümüşi renkte olan büyük bir işkine balığı |
white sea bass (cynoscion nobilis) n.
|
|
202 |
Marine Biology |
chnidae familyasının yaşayan son üyesi olan gümüş renkli büyük otçul bir sofra balığı |
awa (chanos chanos) n.
|
|
203 |
Marine Biology |
chnidae familyasının yaşayan son üyesi olan gümüş renkli büyük otçul bir sofra balığı |
milkfish (chanos chanos) n.
|
|
204 |
Marine Biology |
basık bir kafası ve çıkık çenesi olan büyük bir kedi balığı |
yellow cat (pylodictus olivaris) n.
|
|
205 |
Marine Biology |
basık bir kafası ve çıkık çenesi olan büyük bir kedi balığı |
flathead fish n.
|
|
206 |
Marine Biology |
basık bir kafası ve çıkık çenesi olan büyük bir kedi balığı |
goujon n.
|
|
207 |
Marine Biology |
basık bir kafası ve çıkık çenesi olan büyük bir kedi balığı |
shovelnose catfish n.
|
|
208 |
Marine Biology |
basık bir kafası ve çıkık çenesi olan büyük bir kedi balığı |
spoonbill catfish n.
|
|
209 |
Marine Biology |
basık bir kafası ve çıkık çenesi olan büyük bir kedi balığı |
mudcat n.
|
|
210 |
Marine Biology |
gökkuşağı alabalığının yerel bir çeşidi olan büyük bir çelikbaş alabalık |
kamloops trout (oncorhynchus mykiss kamloops) n.
|
|
211 |
Marine Biology |
subtropikal ve ılıman sularda yaşayan, ticari önemi olan çok büyük üç orkinos türüne verilen ad |
bluefin tuna (thunnus maccoyii) n.
|
|
212 |
Marine Biology |
subtropikal ve tropikal sularda görülen sivri burunlu, dar vücutlu ve mavimsi siyah renkte uzun sırt yüzgeci olan, gümüş rengi, hareketli ve büyük bir yemeklik deniz balığı |
queenfish (acanthocybium solanderi) n.
|
|
213 |
Marine Biology |
subtropikal ve tropikal sularda görülen sivri burunlu, dar vücutlu ve mavimsi siyah renkte uzun sırt yüzgeci olan, gümüş rengi, hareketli ve büyük bir yemeklik deniz balığı |
wahoo (acanthocybium solanderi) n.
|
|
214 |
Marine Biology |
kuzey pasifik'e özgü, yenilebilir etiyle ticari değeri yüksek olan büyük bir yengeç |
king crab (paralithodes camtschaticus) n.
|
|
215 |
Marine Biology |
kuzey pasifik'e özgü, yenilebilir etiyle ticari değeri yüksek olan büyük bir yengeç |
king crab (paralithodes platypus) n.
|
|
216 |
Marine Biology |
kuzey pasifik'e özgü, yenilebilir etiyle ticari değeri yüksek olan büyük bir yengeç |
king crab (lithodes aequispinus) n.
|
|
217 |
Marine Biology |
kuzey pasifik'e özgü, yenilebilir etiyle ticari değeri yüksek olan büyük bir yengeç |
alaskan king crab (paralithodes camtschaticus) n.
|
|
218 |
Marine Biology |
kuzey pasifik'e özgü, yenilebilir etiyle ticari değeri yüksek olan büyük bir yengeç |
alaskan king crab (paralithodes platypus) n.
|
|
219 |
Marine Biology |
kuzey pasifik'e özgü, yenilebilir etiyle ticari değeri yüksek olan büyük bir yengeç |
alaskan king crab (lithodes aequispinus) n.
|
|
220 |
Marine Biology |
kuzey pasifik'e özgü, yenilebilir etiyle ticari değeri yüksek olan büyük bir yengeç |
alaska crab (paralithodes camtschatica) n.
|
|
221 |
Marine Biology |
kuzey pasifik'e özgü, yenilebilir etiyle ticari değeri yüksek olan büyük bir yengeç |
alaska king crab (paralithodes camtschatica) n.
|
|
222 |
Marine Biology |
kuzey pasifik'e özgü, yenilebilir etiyle ticari değeri yüksek olan büyük bir yengeç |
alaskan king crab (paralithodes camtschatica) n.
|
|
223 |
Marine Biology |
kuzey pasifik'e özgü, yenilebilir etiyle ticari değeri yüksek olan büyük bir yengeç |
king crab (paralithodes camtschatica) n.
|
|
224 |
Marine Biology |
sakallı solucanlar familyasından olan denizde yaşayan büyük halkalı tüp solucanları |
vestimentiferan n.
|
|
225 |
Marine Biology |
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarına özgü, hexagrammidae familyasına mensup eti yeşilimsi olan büyük bir sofralık balık |
lingcod n.
|
|
226 |
Marine Biology |
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarına özgü, hexagrammidae familyasına mensup eti yeşilimsi olan büyük bir sofralık balık |
cultus cod n.
|
|
227 |
Marine Biology |
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarına özgü, hexagrammidae familyasına mensup eti yeşilimsi olan büyük bir sofralık balık |
cultus n.
|
|
228 |
Marine Biology |
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarına özgü, hexagrammidae familyasına mensup eti yeşilimsi olan büyük bir sofralık balık |
ophiodon elongatus n.
|
|
229 |
Marine Biology |
kalifornia kıyısına özgü, üstü metalik mavi, altı gümüşi renkte olan büyük bir sarıağız balığı |
black croaker n.
|
|
230 |
Marine Biology |
kalifornia kıyısına özgü, üstü metalik mavi, altı gümüşi renkte olan büyük bir sarıağız balığı |
spotfin croaker n.
|
|
231 |
Marine Biology |
kalifornia kıyısına özgü, üstü metalik mavi, altı gümüşi renkte olan büyük bir sarıağız balığı |
roncador stearnsii n.
|
|
232 |
Marine Biology |
arktik ve kuzey atlantik sularında görülen, kafasında şişik, büyük bir kese olan orta boy, siyahımsı gri bir fok |
bladdernose n.
|
|
233 |
Marine Biology |
arktik ve kuzey atlantik sularında görülen, kafasında şişik, büyük bir kese olan orta boy, siyahımsı gri bir fok |
hooded seal n.
|
|
234 |
Marine Biology |
arktik ve kuzey atlantik sularında görülen, kafasında şişik, büyük bir kese olan orta boy, siyahımsı gri bir fok |
cystophora cristata n.
|
|
235 |
Marine Biology |
amerika'ya özgü iri, belirgin gözleri olan büyük ve güçlü bir tatlı su av balığı |
white-eye (stizostedion vitreum) n.
|
|
236 |
Marine Biology |
peygamberdevesini andıran ikinci bir çift büyük önayağa sahip olan, stomatopoda takımına mensup çeşitli karides benzeri kabuklulara verilen ad |
mantis crab n.
|
|
237 |
Marine Biology |
peygamberdevesini andıran ikinci bir çift büyük önayağa sahip olan, stomatopoda takımına mensup çeşitli karides benzeri kabuklulara verilen ad |
mantis shrimp n.
|
|
238 |
Marine Biology |
kuzey amerika'ya özgü kahverengimsi yeşil derisi üzerinde siyah benekler olan büyük bir tatlı su balığı |
maskanonge n.
|
|
239 |
Marine Biology |
kuzey amerika'ya özgü kahverengimsi yeşil derisi üzerinde siyah benekler olan büyük bir tatlı su balığı |
muskellunge n.
|
|
240 |
Marine Biology |
kuzey amerika'ya özgü kahverengimsi yeşil derisi üzerinde siyah benekler olan büyük bir tatlı su balığı |
esox masquinongy n.
|
|
241 |
Marine Biology |
kuzey amerika'ya özgü kahverengimsi yeşil derisi üzerinde siyah benekler olan büyük bir tatlı su balığı |
maskinonge n.
|
|
242 |
Marine Biology |
kuzey amerika'ya özgü kahverengimsi yeşil derisi üzerinde siyah benekler olan büyük bir tatlı su balığı |
muskallunge n.
|
|
243 |
Marine Biology |
kuzey amerika'ya özgü kahverengimsi yeşil derisi üzerinde siyah benekler olan büyük bir tatlı su balığı |
maskalonge n.
|
|
244 |
Marine Biology |
kuzey amerika'ya özgü kahverengimsi yeşil derisi üzerinde siyah benekler olan büyük bir tatlı su balığı |
muskallonge n.
|
|
245 |
Marine Biology |
uzun yüzgeçleri olan ve dalarken sırtını kamburlaştırması ile bilinen büyük çubuklu balina |
humpback n.
|
|
246 |
Marine Biology |
atlantik okyanusu'na özgü, ağzı neredeyse dikey olan büyük ve yılan balığına benzer bir dip balığı |
ghostfish n.
|
|
247 |
Marine Biology |
atlantik okyanusu'na özgü, ağzı neredeyse dikey olan büyük ve yılan balığına benzer bir dip balığı |
cryptacanthodes maculatus n.
|
|
248 |
Marine Biology |
atlantik okyanusu'na özgü, ağzı neredeyse dikey olan büyük ve yılan balığına benzer bir dip balığı |
wrymouth n.
|
|
249 |
Marine Biology |
nispeten büyük ve tırtıklı kabuğu olan bir örümcek yengeci |
harper n.
|
|
250 |
Marine Biology |
avrupa'ya özgü büyük, kırmızı ve dikenli kafası olan bir iskorpit balığı |
hogfish n.
|
|
251 |
Marine Biology |
holothuriidae familyasından olan büyük bir deniz hıyarı cinsi |
holothuria n.
|
|
252 |
Marine Biology |
kretas döneminden olan büyük, nesli tükenmiş, suda yaşayan ve balık yiyen bir kertenkele cinsi |
mosasaurus n.
|
|
253 |
Marine Biology |
seriola cinsinden olup sarımsı kuyruğu olan birçok büyük deniz balığına verilen ad |
yellowtail n.
|
|
254 |
Marine Biology |
güney avustralya sularına özgü, istavritgiller familyasından olan büyük bir av balığı |
yellowtail kingfish (seriola grandis) n.
|
|
255 |
Marine Biology |
kuzey amerika'nın doğusuna özgü, necturus cinsinden olan çeşitli büyük su semenderlerine verilen ad |
water dog n.
|
|
256 |
Marine Biology |
subtropikal ve tropikal sularda görülen sivri burunlu, dar vücutlu ve mavimsi siyah renkte uzun sırt yüzgeci olan, gümüş rengi, hareketli ve büyük bir yemeklik deniz balığı |
ono n.
|
|
257 |
Marine Biology |
amerika'ya özgü fulgur cinsi bazı deniz karındanbacaklılarının birbirine bağlı olan büyük yumurta kapsülü dizisi |
ruffle n.
|
|
258 |
Marine Biology |
kısa, güçlü kolları ve büyük, rombik yüzgeçleri olan oldukça hareketli bir kalamar |
ommastrephes n.
|
|
259 |
Marine Biology |
pinnidae familyasından olan çift kabuklu büyük yumuşakça |
pen shell n.
|
|
260 |
Marine Biology |
çoğunlukla anomalopidae familyasına mensup, büyük ve ışıldayan vücut bölümleri olan çeşitli balıklara verilen ad |
flashlight fish n.
|
|
261 |
Marine Biology |
uskumru şeklinde olan, güney afrika ve avustralya'da yiyecek ve av için yaygın olarak tercih edilen büyük bir balık |
geelbek n.
|
|
262 |
Marine Biology |
uskumru şeklinde olan, güney afrika ve avustralya'da yiyecek ve av için yaygın olarak tercih edilen büyük bir balık |
geelbeck n.
|
|
263 |
Marine Biology |
lapinagillerden olan mavi ve bronz renkli büyük bir balık |
iridio radiata n.
|
|
264 |
Marine Biology |
kemikli balıklar sınıfına ait büyük ve ekonomik değeri olan bir balık takımı |
scleroparei n.
|
|
265 |
Marine Biology |
kafalarında zırh benzeri kemikli plakalar olan balıkları içeren büyük bir alt takım |
scorpaenoidea n.
|
|
266 |
Marine Biology |
kafalarında zırh benzeri kemikli plakalar olan balıkları içeren büyük bir alt takım |
suborder scorpaenoidea n.
|
|
267 |
Marine Biology |
kabuğu dikenli olan büyük ve yenebilir bir deniz canlısı |
sea crawfish n.
|
|
268 |
Marine Biology |
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarına özgü, hexagrammidae familyasına mensup eti yeşilimsi olan büyük bir sofralık balık |
seatrout n.
|
|
269 |
Marine Biology |
tubulariidae familyasından olup büyük, çıplak, çiçek benzeri hidrantları olan |
tubularian adj.
|
|
270 |
Marine Biology |
aurelia veya ilişkili cinslerden olan büyük deniz analarına ait veya ilgili |
aurelian adj.
|
|
271 |
Marine Biology |
derin denizlerde yaşayan, büyük ağzı ve küçük gözleri olan narin ve yumuşak gövdeli balıklara ait veya ilişkin |
lyomerous adj.
|
|
Astronomy |
|
272 |
Astronomy |
asteroid kuşağının en büyük ve ilk keşfedilen asteroiti olan cüce gezegen |
ceres n.
|
|
273 |
Astronomy |
nispeten düşük yüzey sıcaklığı ve güneşe göre daha büyük çapı olan büyük, yaşlı ve parlak yıldız |
red giant star n.
|
|
274 |
Astronomy |
büyük ayı takımyıldızının ikinci en parlak bileşeni olan bir yıldız grubu |
alpha ursae majoris n.
|
|
275 |
Astronomy |
büyük ayı takımyıldızının ikinci en parlak bileşeni olan bir yıldız grubu |
dubhe n.
|
|
276 |
Astronomy |
o, b ya da a spektral türlerinden olan büyük sıcak yıldız |
early-type star n.
|
|
277 |
Astronomy |
bir gökcisminin yerçekimsel olarak bağlı olduğu noktaya olan en büyük ve en küçük uzaklığının ortalaması |
mean distance n.
|
|
278 |
Astronomy |
uzayda yıldız gibi büyük madde yığınlarının dışında var olan gaz veya toz benzeri ince ve seyrek madde |
medium n.
|
|
279 |
Astronomy |
güneş'in yörüngesinde bulunup neptün'ün güneş'e ortalama uzaklığından daha büyük mesafede olan cüce gezegen |
plutoid n.
|
|
280 |
Astronomy |
ay'da yer alan ve çapı yaklaşık 227 km olan büyük bir krater |
schickard n.
|
|
281 |
Astronomy |
100 milyar güneş kütlesinden daha büyük olan teorik kara delik sınıfı |
stupendously large black hole n.
|
|
282 |
Astronomy |
dünya kutuplarını geçen büyük daireye paralel düzlemi olan bir halka |
polar dial n.
|
|
283 |
Astronomy |
büyük ayı'nın yedi yıldızından olan |
septrional adj.
|
|
284 |
Astronomy |
güneşten büyük özellikte olan |
supersolar adj.
|
|
Zoology |
|
285 |
Zoology |
kavrayıcı kuyruğu olan büyük güney afrika maymunu |
caparro (lagothrix humboldti) n.
|
|
286 |
Zoology |
yukarı kıvrımlı boynuzları olan büyük ve vahşi güney afrika mandası |
cape buffalo (synercus caffer) n.
|
|
287 |
Zoology |
erkeklerinin boynuzu çok dallı olan bir tür büyük kuzey amerika geyiği |
american elk (cervus elaphus canadensis) n.
|
|
288 |
Zoology |
erkeklerinin boynuzu çok dallı olan bir tür büyük kuzey amerika geyiği |
wapiti n.
|
|
289 |
Zoology |
erkeklerinin boynuzu çok dallı olan bir tür büyük kuzey amerika geyiği |
elk n.
|
|
290 |
Zoology |
kuzey amerika ve meksika'ya özgü, beyaz sırtı ve kuyruğu olan büyük ağızlı bir kokarca |
badger skunk (conepatus leuconotus) n.
|
|
291 |
Zoology |
kuzey amerika ve meksika'ya özgü, beyaz sırtı ve kuyruğu olan büyük ağızlı bir kokarca |
hognosed skunk n.
|
|
292 |
Zoology |
kuzey amerika ve meksika'ya özgü, beyaz sırtı ve kuyruğu olan büyük ağızlı bir kokarca |
hog-nosed skunk n.
|
|
293 |
Zoology |
kuzey amerika ve meksika'ya özgü, beyaz sırtı ve kuyruğu olan büyük ağızlı bir kokarca |
rooter skunk n.
|
|
294 |
Zoology |
orta ve güney amerika'ya özgü, büyük gözleri olan tek eşli küçük ağaçlarda yaşayan gececil bir maymun |
night monkey (aotus) n.
|
|
295 |
Zoology |
orta ve güney amerika'ya özgü, büyük gözleri olan tek eşli küçük ağaçlarda yaşayan gececil bir maymun |
owl monkey n.
|
|
296 |
Zoology |
ağız keseleri ve büyük kesici dişleri olan bir güney amerika yarasası |
noctilio n.
|
|
297 |
Zoology |
avustralya'ya özgü, çok basit nazal uzantısı ve büyük kulakları olan nyctophilus cinsinden olan yarasa |
nyctophile n.
|
|
298 |
Zoology |
erkekleri beyaz lekeli mavi-gri, dişileri boynuzsuz kahverengimsi olan büyük bir hint antilobu |
nylghai (boselaphus tragocamelus) n.
|
|
299 |
Zoology |
erkekleri beyaz lekeli mavi-gri, dişileri boynuzsuz kahverengimsi olan büyük bir hint antilobu |
blue bull n.
|
|
300 |
Zoology |
uzun kuyrukları, büyük kulakları ve büyük siyah gözleri olan sıçan benzeri bir memeli |
neotoma n.
|
|
301 |
Zoology |
beş türü olan büyük, tüylü bir tarantula |
nhandu n.
|
|
302 |
Zoology |
tazmanya'da görülen, beyaz benekli kuyruğu olan büyük bir yerli kedi |
tiger cat (dasyurus maculatus) n.
|
|
303 |
Zoology |
orta afrika'ya özgü kırmızı-kahverengi postu olan büyük bir orman antilobu |
bongo (tragelaphus eurycerus) n.
|
|
304 |
Zoology |
orta afrika'ya özgü kırmızı-kahverengi postu olan büyük bir orman antilobu |
boocercus eurycerus n.
|
|
305 |
Zoology |
hamster'dan biraz daha büyük olan kemirgen bir canlı |
ginepig n.
|
|
306 |
Zoology |
nesli tükenmekte olan büyük bir kaplan |
amur tiger (panthera tigris altaica) n.
|
|
307 |
Zoology |
nesli tükenmekte olan büyük bir kaplan |
siberian tiger n.
|
|
308 |
Zoology |
güney amerika'da bulunan, uzun dili ve güçlü pençeleri olan büyük dişsiz bir karıncayiyen |
ant bear (myrmecophaga jubata) n.
|
|
309 |
Zoology |
güney amerika'da bulunan, uzun dili ve güçlü pençeleri olan büyük dişsiz bir karıncayiyen |
tamanoir n.
|
|
310 |
Zoology |
güney amerika'da bulunan, uzun dili ve güçlü pençeleri olan büyük dişsiz bir karıncayiyen |
great anteater n.
|
|
311 |
Zoology |
güney amerika'da bulunan, uzun dili ve güçlü pençeleri olan büyük dişsiz bir karıncayiyen |
giant anteater n.
|
|
312 |
Zoology |
güney amerika'da bulunan, uzun dili ve güçlü pençeleri olan büyük dişsiz bir karıncayiyen |
ant-bear n.
|
|
313 |
Zoology |
kuzey amerika'nın kuzeyinde bulunan, kışın neredeyse tamamen beyaz olan büyük bir kutup tavşanı |
arctic hare (lepus arcticus) n.
|
|
314 |
Zoology |
kuzey amerika'nın kuzeyinde bulunan, kışın neredeyse tamamen beyaz olan büyük bir kutup tavşanı |
polar hare n.
|
|
315 |
Zoology |
yavrusu yetişkininden daha büyük olan bir güney amerika kurbağası |
jakie (pseudis paradoxa) n.
|
|
316 |
Zoology |
genellikle çoban köpeği olarak kullanılan güçlü ve büyük olan eski bir macar ırkı |
komondor n.
|
|
317 |
Zoology |
parlak gümüş mavisi kürkü ve büyük yuvarlak yeşilimsi gözleri olan bir ev kedisi ırkı |
korat n.
|
|
318 |
Zoology |
parlak gümüş mavisi kürkü ve büyük yuvarlak yeşilimsi gözleri olan bir ev kedisi ırkı |
korat cat n.
|
|
319 |
Zoology |
kamboçya'ya özgü gri veya siyahımsı postu olan büyük bir yaban öküzü |
kouprey (bos sauveli) n.
|
|
320 |
Zoology |
dolgun kuyruğu olan uzun tüylü büyük bir ev kedisi ırkı |
maine coon n.
|
|
321 |
Zoology |
dolgun kuyruğu olan uzun tüylü büyük bir ev kedisi ırkı |
maine cat n.
|
|
322 |
Zoology |
güney meksika'dan ve panama'ya uzanan coğrafyada yaşayan, halka kuyruklu kediden daha uzun kuyruğu ve daha büyük cüssesi olan rakun benzeri hepçil bir memeli |
cacomistle (bassariscus sumichrasti) n.
|
|
323 |
Zoology |
dolgun kuyruğu olan uzun tüylü büyük bir ev kedisi ırkı |
maine coon cat n.
|
|
324 |
Zoology |
voluta ve ilgili cinslerden olan büyük deniz karındanbacaklı türleri |
voluta n.
|
|
325 |
Zoology |
doğu ve güney afrika'da görülen nesli tükenmekte olan büyük bir antilop |
black buck (hippotragus niger) n.
|
|
326 |
Zoology |
düz ve uzun boynuzları olan büyük bir antilop |
pasang n.
|
|
327 |
Zoology |
genellikle boynuzsuz olan, büyük memeli bir süt keçisi ırkı |
maltese n.
|
|
328 |
Zoology |
doğu ve güney afrika'da görülen nesli tükenmekte olan büyük bir antilop |
sable n.
|
|
329 |
Zoology |
doğu ve güney afrika'da görülen nesli tükenmekte olan büyük bir antilop |
sable antelope (hippotragus niger) n.
|
|
330 |
Zoology |
amerika'nın tropik bölgelerine özgü, tavşan yarasalar familyasına mensup, erkekleri turuncu renginde dişileri ise koyu kahverengi veya gri olan, balıkla beslenen büyük bir yarasa cinsi |
mastiff bat n.
|
|
331 |
Zoology |
amerika'nın tropik bölgelerine özgü, tavşan yarasalar familyasına mensup, erkekleri turuncu renginde dişileri ise koyu kahverengi veya gri olan, balıkla beslenen büyük bir yarasa cinsi |
harelipped bat n.
|
|
332 |
Zoology |
kırmızı iskiyatik nasırlara sahip olan ve erkeklerinde kırmızı kemerli burunlarının her iki tarafında mavi çizgiler bulunan, batı afrika'ya özgü büyük, vahşi ve sürücül bir babun |
mandrill (mandrillus mormon) n.
|
|
333 |
Zoology |
kırmızı iskiyatik nasırlara sahip olan ve erkeklerinde kırmızı kemerli burunlarının her iki tarafında mavi çizgiler bulunan, batı afrika'ya özgü büyük, vahşi ve sürücül bir babun |
mandrill (mandrillus sphinx) n.
|
|
334 |
Zoology |
uzun, hafif dalgalı ve beyaz tüyleri olan güçlü yapılı büyük bir çoban köpeği ırkı |
maremma sheepdog n.
|
|
335 |
Zoology |
helezonik boynuzları olan büyük bir himalaya keçisi |
markhoor n.
|
|
336 |
Zoology |
helezonik boynuzları olan büyük bir himalaya keçisi |
markhor n.
|
|
337 |
Zoology |
helezonik boynuzları olan büyük bir himalaya keçisi |
capra falconeri n.
|
|
338 |
Zoology |
düzleşmiş burma şeklinde devasa boynuzları olan büyük yabani bir keçi |
markhoor (capra megaceros) n.
|
|
339 |
Zoology |
eski dünya'ya özgü, iri kulakları olan büyük ve etçil bir yarasa |
big-eared bat (megaderma lyra) n.
|
|
340 |
Zoology |
fil gibi 1 tondan daha ağır olan büyük otoburlara verilen ad |
megaherbivore n.
|
|
341 |
Zoology |
tipik özellikleri büyük cüsseleri olan yüksek memelileri içeren bir grup |
megasthene n.
|
|
342 |
Zoology |
avrupa'ya özgü bir ördek türü olan büyük tarakdişin kuzey amerika'da yaşayan çeşidi |
mergus merganser americanus n.
|
|
343 |
Zoology |
batı afrika'ya özgü, soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan büyük bir ceylan |
mhorr n.
|
|
344 |
Zoology |
batı afrika'ya özgü, soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan büyük bir ceylan |
nanger dama n.
|
|
345 |
Zoology |
batı afrika'ya özgü, soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan büyük bir ceylan |
gazella dama n.
|
|
346 |
Zoology |
brachiosauridae familyasından, uzun boyunlu, küçük kafalı ve ön bacakları arka bacaklarından daha uzun olan çeşitli otçul büyük dinozorlara verilen ad |
brachiosaurid n.
|
|
347 |
Zoology |
nereidae familyasına ait, büyük gözleri ve parapodları olan çift biçimli su kurtlarına verilen ad |
heteronereis n.
|
|
348 |
Zoology |
güney amerika'ya özgü, kobaylarla yakından akraba olan büyük ve yarı amfibi bir kemirgen |
moco n.
|
|
349 |
Zoology |
güney amerika'ya özgü, hint domuzu ile akraba olup ondan daha büyük olan bir kemirgen |
moco n.
|
|
350 |
Zoology |
güney amerika'ya özgü, hint domuzu ile akraba olup ondan daha büyük olan bir kemirgen |
rock cavy n.
|
|
351 |
Zoology |
güney amerika'ya özgü, hint domuzu ile akraba olup ondan daha büyük olan bir kemirgen |
cavia rupestris n.
|
|
352 |
Zoology |
güney amerika'ya özgü, kobaylarla yakından akraba olan büyük ve yarı amfibi bir kemirgen |
kerodon rupestris n.
|
|
353 |
Zoology |
sardunya ve korsika adalarının dağlarında yaşayan, büyük kıvrık boynuzları olan bir yaban koyunu |
mufflon n.
|
|
354 |
Zoology |
sardunya ve korsika adalarının dağlarında yaşayan, büyük kıvrık boynuzları olan bir yaban koyunu |
muflon n.
|
|
355 |
Zoology |
sardunya ve korsika adalarının dağlarında yaşayan, büyük kıvrık boynuzları olan bir yaban koyunu |
ovis musimon n.
|
|
356 |
Zoology |
hindistan ve sri lanka'da yaşayan, ilginç büyük kulakları ve burnu olan küçük bir yarasa |
lyre bat n.
|
|
357 |
Zoology |
sardinya ve korsika dağlarına özgü, büyük kıvrımlı boynuzları olan bir yaban koyunu |
muflon n.
|
|
358 |
Zoology |
sardinya ve korsika dağlarına özgü, büyük kıvrımlı boynuzları olan bir yaban koyunu |
mufflon n.
|
|
359 |
Zoology |
kretase dönemi'nden olan büyük kafa ve dişlere sahip etçil bir dinozor |
giganotosaurus n.
|
|
360 |
Zoology |
büyük sarkık kulakları olan iri beyaz bir domuz ırkı |
long white lop-eared n.
|
|
361 |
Zoology |
büyük ve uzun tüyleri olan bir iskoç çoban köpeği |
rough collie n.
|
|
362 |
Zoology |
kirpi ile akraba olan sıçan benzeri büyük bir afrika kemirgeni |
bamboo rat (thryonomys swinderianus) n.
|
|
363 |
Zoology |
afrika'ya özgü, nesli tükenmekte olan büyük bir gergedan |
diceros simus n.
|
|
364 |
Zoology |
çok büyük kulakları olan bir kuzey amerika yarasası |
plecotus townsendi n.
|
|
365 |
Zoology |
çok büyük kulakları olan bir kuzey amerika yarasası |
western big-eared bat n.
|
|
366 |
Zoology |
büyük yarasalar alt takımından olan bir cins |
genus pteropus n.
|
|
367 |
Zoology |
büyük ve sarkık boğazı olan (hayvan) |
throaty adj.
|
|
368 |
Zoology |
büyük kulakları olan |
macrotous adj.
|
|
369 |
Zoology |
genellikle büyük cüsseli olan |
megasthenic adj.
|
|
370 |
Zoology |
tipik özellikleri büyük cüsseleri olan yüksek memelileri içeren gruba ait |
megasthenic adj.
|
|
371 |
Zoology |
belirli bir yaştan büyük olan (hayvan) |
off adj.
|
|
372 |
Zoology |
daha büyük bir çöküntü veya yükseltinin ortasında küçük papillası olan |
papillulate adj.
|
|
373 |
Zoology |
büyük pulları olan |
scutate adj.
|
|
374 |
Zoology |
büyük pullarla kaplı olan |
scutated adj.
|
|
Botanic |
|
375 |
Botanic |
etli yaprakları ve büyük pembe çiçekleri olan bodur bir bitki |
pigmy talinum (talinum brevifolium) n.
|
|
376 |
Botanic |
büyük sarı çiçekleri ve yenilebilir meyveleri olan tropik bir tırmanıcı bitki |
dishcloth gourd n.
|
|
377 |
Botanic |
büyük sarı çiçekleri ve yenilebilir meyveleri olan tropik bir tırmanıcı bitki |
sponge gourd n.
|
|
378 |
Botanic |
büyük sarı çiçekleri ve yenilebilir meyveleri olan tropik bir tırmanıcı bitki |
strainer vine n.
|
|
379 |
Botanic |
büyük sarı çiçekleri ve yenilebilir meyveleri olan tropik bir tırmanıcı bitki |
luffa n.
|
|
380 |
Botanic |
geniş yeşil yaprakları ve mor meyveleri olan büyük bir yeni zelanda orman ağacı |
taraire (beilschmiedia taraire) n.
|
|
381 |
Botanic |
büyük yenilebilir soğanlı, mor-mavi yıldız şekilli çiçekleri olan kuzey amerika'nın batısında yetişen bir bitki |
camassia quamash n.
|
|
382 |
Botanic |
büyük yenilebilir soğanlı, mor-mavi yıldız şekilli çiçekleri olan kuzey amerika'nın batısında yetişen bir bitki |
common camas n.
|
|
383 |
Botanic |
abd'nin güneyinden meksika'ya kadar olan bölgede yetişen, mor ve uzun kıvrımlı ağzı ve büyük sarımsı çiçekleri olan yıllık bitki |
ram's horn n.
|
|
384 |
Botanic |
büyük tüylü yaprakları olan tropikal Asya bitkisi |
cardamum (elettaria cardamomum) n.
|
|
385 |
Botanic |
etli yaprakları ve büyük çiçekleri olan bitki cinsi |
carpobrotus n.
|
|
386 |
Botanic |
nispeten büyük yaprakları ve büyük tüy salkımları olan kuzey amerika kamışı |
carrizo (phragmites communis) n.
|
|
387 |
Botanic |
nispeten büyük yaprakları ve büyük tüy salkımları olan kuzey amerika kamışı |
common reed n.
|
|
388 |
Botanic |
nispeten büyük yaprakları ve büyük tüy salkımları olan kuzey amerika kamışı |
ditch reed n.
|
|
389 |
Botanic |
abd'nin doğusuna özgü büyük cevizleri olan ağaç |
shellbark hickory (carya laciniosa) n.
|
|
390 |
Botanic |
abd'nin doğusuna özgü büyük cevizleri olan ağaç |
big shagbark n.
|
|
391 |
Botanic |
abd'nin doğusuna özgü büyük cevizleri olan ağaç |
big shellbark n.
|
|
392 |
Botanic |
abd'nin doğusuna özgü büyük cevizleri olan ağaç |
big shellbark hickory n.
|
|
393 |
Botanic |
abd'nin doğusuna özgü büyük cevizleri olan ağaç |
king nut n.
|
|
394 |
Botanic |
abd'nin doğusuna özgü büyük cevizleri olan ağaç |
king nut hickory n.
|
|
395 |
Botanic |
güzel büyük bazal yaprakları olan ev süs bitkisi |
cast-iron plant (aspidistra elatior) n.
|
|
396 |
Botanic |
güzel büyük bazal yaprakları olan ev süs bitkisi |
bar-room plant n.
|
|
397 |
Botanic |
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı |
trumpet tree (cecropia peltata) n.
|
|
398 |
Botanic |
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı |
snake wood n.
|
|
399 |
Botanic |
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı |
imbauba n.
|
|
400 |
Botanic |
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı |
trumpetwood n.
|
|
401 |
Botanic |
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı |
trumpet-wood n.
|
|
402 |
Botanic |
asitsiz ama yoğun bir kokuya sahip, büyük meyveleri olan bir ağaç |
cedrat n.
|
|
403 |
Botanic |
asitsiz ama yoğun bir kokuya sahip, büyük meyveleri olan bir ağaç |
cedrate (citrus medica) n.
|
|
404 |
Botanic |
mor ve beyaz renkte büyük çiçekleri olan, new jersey'den kuzey amerika’nın doğusuna kadar görülebilen tropik asma türü |
butterfly pea (centrosema virginianum) n.
|
|
405 |
Botanic |
güney amerika'ya özgü, çok büyük turuncu-kırmızı çiçekleri olan ağaçsı bir çalı |
red angel's trumpet (brugmansia sanguinea) n.
|
|
406 |
Botanic |
güney amerika'ya özgü, çok büyük turuncu-kırmızı çiçekleri olan ağaçsı bir çalı |
datura sanguinea n.
|
|
407 |
Botanic |
büyük ve deri benzeri yaprakları olan, pasifik sahil kıyısı boyunca yetişen, yaprak dökmeyen bir meşe |
tanbark oak (notholithocarpus densiflorus) n.
|
|
408 |
Botanic |
büyük ve deri benzeri yaprakları olan, pasifik sahil kıyısı boyunca yetişen, yaprak dökmeyen bir meşe |
tanoak n.
|
|
409 |
Botanic |
kolayca soyulabilir kabuğu olan, iri, tatlı ve koyu turuncu renkli meyveli, büyük bir narenciye ağacı |
tangor (citrus nobilis) n.
|
|
410 |
Botanic |
kolayca soyulabilir kabuğu olan, iri, tatlı ve koyu turuncu renkli meyveli, büyük bir narenciye ağacı |
king orange n.
|
|
411 |
Botanic |
kolayca soyulabilir kabuğu olan, iri, tatlı ve koyu turuncu renkli meyveli, büyük bir narenciye ağacı |
temple orange n.
|
|
412 |
Botanic |
kolayca soyulabilir kabuğu olan, iri, tatlı ve koyu turuncu renkli meyveli, büyük bir narenciye ağacı |
temple orange tree n.
|
|
413 |
Botanic |
amerika'da yetişen, uzun yassı yaprakları ve salkım gibi büyük tüyleri olan, saman olarak tercih edilen çok yıllık bir çim |
reed grass (sorghastrum nutans) n.
|
|
414 |
Botanic |
beyaz sporları olan ve kesildiğinde süte benzer beyaz sıvı akıtan, zehirli olabilen büyük bir mantar |
lactarius n.
|
|
415 |
Botanic |
genellikle orman ve yamaçlardaki nemli asit topraklarında yetişen, çift taraflı yaprakları olan büyük ve tüylü bir eğrelti otu |
lady fern (athyrium filix-femina) n.
|
|
416 |
Botanic |
yumuşak etli kısmı ve deri benzeri kabuğu olan büyük tropikal bir meyve |
cherimolla n.
|
|
417 |
Botanic |
yumuşak etli kısmı ve deri benzeri kabuğu olan büyük tropikal bir meyve |
cherimoya n.
|
|
418 |
Botanic |
yumuşak etli kısmı ve deri benzeri kabuğu olan büyük tropikal bir meyve |
cherimoyer n.
|
|
419 |
Botanic |
güney florida ve batı hint adaları’na özgü büyük, öz kerestesi sert ve ağır olan bir ağaç |
naked wood (colibrina reclinata) n.
|
|
420 |
Botanic |
güney florida ve batı hint adaları’na özgü büyük, öz kerestesi sert ve ağır olan bir ağaç |
nakedwood n.
|
|
421 |
Botanic |
bazen sterculia cinsine dahil edilen ve kırmızı lekeli krem rengi çiçekleri olan, queensland'a özgü büyük bir ağaç |
narrow-leaved bottletree (brachychiton rupestris) n.
|
|
422 |
Botanic |
bazen sterculia cinsine dahil edilen ve kırmızı lekeli krem rengi çiçekleri olan, queensland'a özgü büyük bir ağaç |
queensland bottletree n.
|
|
423 |
Botanic |
bazen sterculia cinsine dahil edilen ve kırmızı lekeli krem rengi çiçekleri olan, queensland'a özgü büyük bir ağaç |
sterculia rupestris n.
|
|
424 |
Botanic |
tohumları kahve yerine kullanılmış olan büyük ve uzun boylu bir kuzey amerika ağacı |
nicker tree (gymnocladus dioica) n.
|
|
425 |
Botanic |
ılıman ve tropik bölgelerde yetişen, büyük yaprakları ve suda yüzen kokulu çiçekleri olan bir nilüfer |
fragrant water lily (nymphaea odorata) n.
|
|
426 |
Botanic |
ılıman ve tropik bölgelerde yetişen, büyük yaprakları ve suda yüzen kokulu çiçekleri olan bir nilüfer |
pond lily n.
|
|
427 |
Botanic |
ılıman ve tropik bölgelerde yetişen, büyük yaprakları ve suda yüzen kokulu çiçekleri olan bir nilüfer |
water nymph n.
|
|
428 |
Botanic |
afrika'ya özgü, kerestesi koyu sarı veya altın kahverengi olan büyük bir orman ağacı |
opepe (nauclea diderrichii) n.
|
|
429 |
Botanic |
afrika'ya özgü, kerestesi koyu sarı veya altın kahverengi olan büyük bir orman ağacı |
sarcocephalus diderrichii n.
|
|
430 |
Botanic |
orta ve doğu avustralya'ya özgü, keskin sivri yaprakları ve kremsi beyaz çiçekleri olan büyük ve gür bir çalı |
needle wood (hakea leucoptera) n.
|
|
431 |
Botanic |
orta ve doğu avustralya'ya özgü, keskin sivri yaprakları ve kremsi beyaz çiçekleri olan büyük ve gür bir çalı |
needlewood n.
|
|
432 |
Botanic |
orta ve doğu avustralya'ya özgü, keskin sivri yaprakları ve kremsi beyaz çiçekleri olan büyük ve gür bir çalı |
needle-wood n.
|
|
433 |
Botanic |
büyük pembe veya beyaz çiçekleri olan bir doğu asya nilüferi |
indian lotus (nelumbo nucifera) n.
|
|
434 |
Botanic |
büyük pembe veya beyaz çiçekleri olan bir doğu asya nilüferi |
lotus n.
|
|
435 |
Botanic |
büyük pembe veya beyaz çiçekleri olan bir doğu asya nilüferi |
sacred lotus n.
|
|
436 |
Botanic |
combretaceae familyasının taksonomik eş anlamlısı olan, tropikal ağaçları ve çalıları kapsayan büyük bir familya |
terminaliaceae n.
|
|
437 |
Botanic |
kuzey amerika'ya özgü büyük çiçekleri olan dikenli bir kadife çiçeği |
tickseed sunflower (bidens trichosperma) n.
|
|
438 |
Botanic |
kuzey amerika'ya özgü büyük çiçekleri olan dikenli bir kadife çiçeği |
tickseed sunflower (bidens coronata) n.
|
|
439 |
Botanic |
etli, büyük ve sarı renkli meyvesi olan, hindistan'ın doğusuna özgü bir ağaç |
tikur (garcinia pedunculata) n.
|
|
440 |
Botanic |
amerika'ya özgü, büyük ve koyu yeşil renkli yaprakları olan, büyük bir gölge ağacı |
american lime (tilia americana) n.
|
|
441 |
Botanic |
amerika'ya özgü, büyük ve koyu yeşil renkli yaprakları olan, büyük bir gölge ağacı |
american basswood n.
|
|
442 |
Botanic |
avrupa'ya özgü küçük ve koyu yeşil renkli yaprakları olan, büyük ve yaygın bir ıhlamur |
small-leaved linden (tilia cordata) n.
|
|
443 |
Botanic |
avrupa'ya özgü küçük ve koyu yeşil renkli yaprakları olan, büyük ve yaygın bir ıhlamur |
small-leaved lime n.
|
|
444 |
Botanic |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor veya mat kırmızı renkli çiçekleri olan çok yıllık bir yabani ot |
tinker's root (triostium perfoliatum) n.
|
|
445 |
Botanic |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor veya mat kırmızı renkli çiçekleri olan çok yıllık bir yabani ot |
wild coffee n.
|
|
446 |
Botanic |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor veya mat kırmızı renkli çiçekleri olan çok yıllık bir yabani ot |
horse gentian n.
|
|
447 |
Botanic |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor veya mat kırmızı renkli çiçekleri olan çok yıllık bir yabani ot |
feverroot n.
|
|
448 |
Botanic |
büyük sarı çiçekleri ve yenilebilir meyveleri olan tropik bir tırmanıcı bitki |
towel gourd (luffa aegyptiaca) n.
|
|
449 |
Botanic |
tüylü yaprakları ve büyük beyaz çiçekleri olan, neredeyse sapsız bodur bir bitki |
stemless daisy (townsendia exscapa) n.
|
|
450 |
Botanic |
tüylü yaprakları ve büyük beyaz çiçekleri olan, neredeyse sapsız bodur bir bitki |
easter daisy n.
|
|
451 |
Botanic |
kötü kokulu yaprakları olan ve zeytinimsi yemişe benzeyen büyük meyvesi olan bir ağaç cinsi |
torreya n.
|
|
452 |
Botanic |
kötü kokulu yaprakları olan ve zeytinimsi yemişe benzeyen büyük meyvesi olan bir ağaç cinsi |
stinking cedar n.
|
|
453 |
Botanic |
büyük sarı çiçekleri ve yenilebilir meyveleri olan tropik bir tırmanıcı bitki |
loofah n.
|
|
454 |
Botanic |
abd'nin doğusuna özgü büyük bazal yaprakları ve yazın açan beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki cinsi |
trautvetteria n.
|
|
455 |
Botanic |
abd'nin doğusuna özgü büyük bazal yaprakları ve yazın açan beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
false bugbane (trautvetteria carolinensis) n.
|
|
456 |
Botanic |
büyük gösterişli çiçekleri olan bir çin şakayığı |
tree peony n.
|
|
457 |
Botanic |
büyük gösterişli çiçekleri olan bir çin şakayığı |
paeonia suffruticosa n.
|
|
458 |
Botanic |
büyük ipeksi ve beyaz renkli şapkası ve kalın bir sapı olan, yenebilen bir çayır mantarı |
tricholoma irinum n.
|
|
459 |
Botanic |
büyük ipeksi ve beyaz renkli şapkası ve kalın bir sapı olan, yenebilen bir çayır mantarı |
lepista irina n.
|
|
460 |
Botanic |
büyük ipeksi ve beyaz renkli şapkası ve kalın bir sapı olan, yenebilen bir çayır mantarı |
clitocybe irina n.
|
|
461 |
Botanic |
yeni zelanda'ya özgü, böbreğe benzer yaprakları olan büyük bir eğrelti otu |
kidney fern (trichomanes reniforme) n.
|
|
462 |
Botanic |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor-koyu kırmızı çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
feverroot (triostium perfoliatum) n.
|
|
463 |
Botanic |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor-koyu kırmızı çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
wild coffee n.
|
|
464 |
Botanic |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor-koyu kırmızı çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
tinker's root n.
|
|
465 |
Botanic |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor-koyu kırmızı çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
horse gentian n.
|
|
466 |
Botanic |
amerika'ya özgü, büyük yaprakları ve mor-koyu kırmızı çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
tinker's weed n.
|
|
467 |
Botanic |
afrika'nın batısına özgü büyük palmiye yaprağı şeklinde yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri olan büyük bir ağaç |
obeche (triplochiton scleroxcylon) n.
|
|
468 |
Botanic |
afrika'nın batısına özgü büyük palmiye yaprağı şeklinde yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri olan büyük bir ağaç |
samba n.
|
|
469 |
Botanic |
afrika'nın batısına özgü büyük palmiye yaprağı şeklinde yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri olan büyük bir ağaç |
obechi n.
|
|
470 |
Botanic |
afrika'nın batısına özgü büyük palmiye yaprağı şeklinde yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri olan büyük bir ağaç |
arere n.
|
|
471 |
Botanic |
formosa ve ryukyu adalarına özgü büyük ve kokulu beyaz renkli huni biçiminde çiçekleri olan bir zambak |
trumpet lily (lilium longiflorum) n.
|
|
472 |
Botanic |
büyük yumrulu kökleri olan begonya |
tuberous begonia (begonia tuberhybrida) n.
|
|
473 |
Botanic |
büyük dik çan şeklindeki mavimsi çiçekleri olan güzel bir kır çiçeği |
tulip gentian (eustoma grandiflorum) n.
|
|
474 |
Botanic |
büyük dik çan şeklindeki mavimsi çiçekleri olan güzel bir kır çiçeği |
bluebell n.
|
|
475 |
Botanic |
büyük dik çan şeklindeki mavimsi çiçekleri olan güzel bir kır çiçeği |
prairie gentian n.
|
|
476 |
Botanic |
kuzey amerika'da yetişen, büyük lale şeklinde yeşilimsi sarı çiçekleri ve kozalak biçimli meyveleri olan bir ağaç |
tulip poplar (liriodendron tulipifera) n.
|
|
477 |
Botanic |
kuzey amerika'da yetişen, büyük lale şeklinde yeşilimsi sarı çiçekleri ve kozalak biçimli meyveleri olan bir ağaç |
yellow poplar n.
|
|
478 |
Botanic |
kuzey amerika'da yetişen, büyük lale şeklinde yeşilimsi sarı çiçekleri ve kozalak biçimli meyveleri olan bir ağaç |
tulip tree n.
|
|
479 |
Botanic |
kuzey amerika'da yetişen, büyük lale şeklinde yeşilimsi sarı çiçekleri ve kozalak biçimli meyveleri olan bir ağaç |
canary whitewood n.
|
|
480 |
Botanic |
abd'nin kuzeydoğusuna özgü, soluk renkli kokusuz büyük çiçekleri ve yumrulu kök sapları olan bir nilüfer |
tuberous water lily (nymphaea tuberosa) n.
|
|
481 |
Botanic |
avustralya'da yetişen, büyük yaprakları ve beyaz-yeşil-sarı renkli çiçekleri olan herdem yeşil bir ağaç |
tuckeroo [australia] n.
|
|
482 |
Botanic |
avustralya'da yetişen, büyük yaprakları ve beyaz-yeşil-sarı renkli çiçekleri olan herdem yeşil bir ağaç |
carrotwood (cupaniopsis anacardioides) n.
|
|
483 |
Botanic |
avustralya'da yetişen, büyük yaprakları ve beyaz-yeşil-sarı renkli çiçekleri olan herdem yeşil bir ağaç |
beach tamarind n.
|
|
484 |
Botanic |
avustralya'da yetişen, büyük yaprakları ve beyaz-yeşil-sarı renkli çiçekleri olan herdem yeşil bir ağaç |
green-leaved tamarind n.
|
|
485 |
Botanic |
abd'nin kuzeydoğusunda yetişen iri ve sarı kökleri ve büyük yuvarlak yaprakları olan çok yıllık bir bitki |
turmeric root (hydrastis canadensis) n.
|
|
486 |
Botanic |
abd'nin kuzeydoğusunda yetişen iri ve sarı kökleri ve büyük yuvarlak yaprakları olan çok yıllık bir bitki |
yellow root n.
|
|
487 |
Botanic |
abd'nin kuzeydoğusunda yetişen iri ve sarı kökleri ve büyük yuvarlak yaprakları olan çok yıllık bir bitki |
goldenseal n.
|
|
488 |
Botanic |
abd'nin kuzeydoğusunda yetişen iri ve sarı kökleri ve büyük yuvarlak yaprakları olan çok yıllık bir bitki |
golden seal n.
|
|
489 |
Botanic |
amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen büyük parlak kırmızı çiçekleri olan tırmanıcı bir fasulye |
turkish bean (phaseolus coccineus) n.
|
|
490 |
Botanic |
amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen büyük parlak kırmızı çiçekleri olan tırmanıcı bir fasulye |
scarlet runner n.
|
|
491 |
Botanic |
amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen büyük parlak kırmızı çiçekleri olan tırmanıcı bir fasulye |
scarlet runner bean n.
|
|
492 |
Botanic |
avrasya'da yetişen, büyük yenilebilir cevizi olan ve sert ahşap veren bir ceviz ağacı |
turkish walnut (juglans regia) n.
|
|
493 |
Botanic |
avrasya'da yetişen, büyük yenilebilir cevizi olan ve sert ahşap veren bir ceviz ağacı |
english walnut n.
|
|
494 |
Botanic |
avrasya'da yetişen, büyük yenilebilir cevizi olan ve sert ahşap veren bir ceviz ağacı |
french walnut n.
|
|
495 |
Botanic |
avrasya'da yetişen, büyük yenilebilir cevizi olan ve sert ahşap veren bir ceviz ağacı |
carpathian walnut n.
|
|
496 |
Botanic |
avrasya'da yetişen, büyük yenilebilir cevizi olan ve sert ahşap veren bir ceviz ağacı |
madeira walnut n.
|
|
497 |
Botanic |
ilaç yapımında kullanılan sarı çiçekli büyük yuvarlak yaprakları olan çok yıllık bir bitki |
coltsfoot (tussilago farfara) n.
|
|
498 |
Botanic |
büyük gösterişli huni şeklinde çiçekleri olan bir bitki cinsi |
allamanda n.
|
|
499 |
Botanic |
büyük gösterişli bazal yaprakları ve kırmızı meyveleri olan bir bitki cinsi |
alocasia n.
|
|
500 |
Botanic |
büyük gösterişli bazal yaprakları ve kırmızı meyveleri olan bir bitki cinsi |
elephant's ear n.
|
|